Günebakan gibi yaşıyorum.
Güneş nereye kafam oraya.
Alev topunu seyre dalamazsam
Sönüyor yapraklarım, eğiliyor başım.
Gün doğunca başlıyorum bakışmaya
Batınca da münasebetim toprakla.
Öyle işte, sağa ve sola
Döne döne bitiyor ömrüm.
Çocuklar parmaklarıyla gösteriyor beni
Seyahat sırasında kardeşlerine.
"Bak, günebakan! " parmakları camlarda.
Görüş mesafesi kadar merakımız,
Yollar gittikçe vedalaşıyoruz.
Ellerimin arasında koca bir baş dururken
Sarı, çiğ kokulu, örüntülü tohumlu,
Ölü bir günebakanın günahları dolanıyor boynuma.
Yumuşak tohumların tadı ağzımdayken,
Birden nefes oluyorum.
Hayat da benim tohumlarımı kemiriyor.
Ölü başımı ellerinde tutuyor.
"Kader" diye şiir yazıyor benim gibi
Günebakanlara.
Ve küçük çocuklar bu şiirde
Oluyor çevrem, kalabalıklar.
Doğa BOR
Çok hoş bir şiir olmuş gerçekten. Şiiri yazan kişiyle tanışabilsem keşke
YanıtlaSil